- Şüşgün = Yaramaz çocuk (arsiso)
- Erezge = Kapı kiliti (arsiso)
- Emsüz = Beceriksiz (arsiso)
- fittürük = yerinde duramayan (hamzaslan)
- Güdek = Saklambaç (sebaarslan)
- Gortankoca = Salyangoz (sebaarslan)
- Gıcı = Kozalak (sebaarslan)
- coruk ğuluk = hindi (irfan)
- Çakıldaklı = boklu (irfan)
- Gavuç olmak = Fıtık olmak (arsiso)
- gız = kız (furkan)
- ercep = recep (furkan)
- cuğuz = ceviz (İsa)
- döngel = yemiş (İsa)
- büzüldemek = çok ağır hareket etmek (sebaarslan)
Hepsini Gör
- Bugün Ziyaret : 41
- Toplam Ziyaret : 238700
- Toplam Yazı: 456
- Toplam Yorum: 534
- Toplam Resim: 857
Yazıyı Silmek İstiyor musunuz?
Çocukluğumuzdaki oyunlar
Köyümüzde oynanan oyunları aklımda kaldığı kadarıyla size anlatmaya çalışıcam. Burada yazmayı unuttuğum çocukluk oyunlarınız varsa veya yazdığım oyunların kurallarında eksiklikler veya hatalar varsa lütfen bizimle paylaşınız.
5 taş oynamayanınız yoktur. Beş taşın değişik oyunlarla havaya atılması tutulması yakalanmasına dayanan bir oyun. Mesela birler şöyle oynanır: Bir taş havaya atılır ve bu taş yere düşmeden yerden bir taş alınır ve havadaki taş da yine bu tek elle tutulur. Dört taş bu şekilde toplandıktan sonra ikilere geçilir.
Kuyu oyununu bilirmisiniz? 6 bir tarafta 6 bir tarafta olmak üzere 12 kuyuya taşların yerlerinin değiştirilmesiyle oynanan çok zevkli bir oyun. Kurallarını unuttum. Bilen arkadaşlar yorum olarak yazabilirler.
Çizgi: 10lu veya 5li karede yaslı bir taşın ayakla sürünmesiyle oynanan oyun. Arkadaşlar kurallarını yorumlara yazabilirler.
4 tekerli: Çam ağacından tekerlerini kestiğimiz iki dingile yerleştirdiğimiz ve üzerine tahtadan oturma yeri yaptığımız araç. Ön dingilin dümen fonksiyonu özelliğinin kazanması için tek çivi ile gövdeye tutturulur ve bir nal yardımıyla çivinin tahtayı yemesi engellenir.
Misket (Mile): bir kuyu açılıp onun etrafında misketi kuyuya sokarak veya diğer miskete vurarak puanlar kazanarak en sonda en az puanı kazananın ebe olduğu bir oyun. Ebe sürgün olarak adlandırılır.
Tahta Traktör: Pilma marka büyük pillerden çıkardığımız plastik tekerleri fındık ağacından yaptığımız dingillere monte edip, yaklaşık 30-40 cm boyunda kestiğimiz beşona çakardık. Yine aynı şekilde 5 kiloluk sıvıyağ tenekesinden yaptığımız römorklara da bu tekerlerden takıp traktörün arkasına takıp harika oyunlar oynardık.
Tornet: 4 tekerin değişik versiyonu. Bunda ağaç tekerler yerine bilyalar kullanılır. Ön teker için büyük tek bilya, arka tekerler için öndeki bilyadan daha küçük bilyalar kullanılır. Tornet daha çok asfalt veya beton zeminlerde kullanılır. Köyde genellikle 4-tekere binilirdi.
Tatar dediğimiz uzun hafif kamışa benzer bir bitkiden yaptığımız şak-şak
Yine tatar bitkisinde yaptğımız ok ve onun yay gibi olmayan düz fırlatma düzeneği.
Düdük, sipsi, borazan: Söğüt ağacından yapılır.
Cevizden yaptığımız pervane. İçinden ip geçirip iki elle kolları açarak ve yumarak ceviz döndürülür.
Aynısını düğme ile de yapardık.
Ayakçak: iki uzun çıtanın yerden yarım metre yüksekliğine ek çıkıntılar çakıp, üzerine çıkıp yürürdük. Çaydan ıslanmadan geçerdik. Ayakçak ile yüksek yürümek gerçekten çok zevkliydi.
Traktör lastiği yuvarlama
Çember yuvarlama
Kayık: daha çok gökçeağaçtan yapılır ve iyi kayması için altına sarmısak sürülürdü.
Sapanta: Eczanelerde serum denilen lastikler satılırdı. Bunlar çok esnek aynı zamanda çok sağlam lastiklerdi. Deri bir ayakkabıdan meşin dediğimiz taşı koyduğumuz yuvayı keserdik. Çatalı da, çok sağlam olan kiren ağacından kesip onu düzgün formda biraz ateşte tavlardık. Tavladıktan sonra demir gibi sağlam olurdu. (O zamanlarda öldürdüğümüz kuşlar için Allah bizi affeder inşallah)
Hamamayağı çamurundan yaptığımız harika çamurdan oyuncaklar.
Çelik-Çomak: bir kuyunun üstüne veya bir sopanın üstüne met denilen bir çomak koyulur ve başka sopayla bu çomak kaldırılıp vurulur. Beyzbola benzer bir oyun.
Cilit: Her oyuncu kendine esnek bir değnek ayarlar. Bu değneği yerde esneterek en uzağa atmaya dayanan bir oyun. Değneği en kısa atan veya değneği diğer değneğin altında kalan oyuncu elenir.
Fırıldak: Gerekli malzemeler: Çakı bıçağı, Diken ve Fındık ağacı. Fındık dalının yarılarak 2-3 milim kalınlığında şerit yapılır. Bir ucu sağa bir ucu sola kıvırarak bir diken yardımıyla yine fındıktan alınan bir değneğin ucuna tutturulur. Rüzgarda harika döner. Rahmetli Dursun abi bu işin piri idi.
Güdek: Saklambaç
Yakantop
Mendil kapmaca
Esir: İki grup karşılıklı 10-20 metre mesafede karşılıklı sıralanır ve çizgiden çıkarak rakibi kışkırtmaya başlar. Rakip oyuncu bu kişiyi yakalamak için peşine düştüğünde, kaçan kişinin arkadaşı çizgiden çıkarak kovalayanı ebelemeye çalışır. Çizgiden son çıkan her zaman öncekileri ebeleme yetkisine sahiptir. Ebelenen kişi esir olarak rakibin çizgisine geçer ve kurtarılmayı bekler.
Nallı: Ebe 9 yaslı taşı üst üste dizer ve diğer oyuncular çizginin gerisinden bu taşları kendi yuvarlak taşıyla devirmeye çalışır. Attığı taşı tekrar kullanabilmesi için gidip alması gerekir. Çizgiden çıktığı an ebe yakalarsa o kişi ebe olur. Ebe diğer kişileri kendi taşlarını almak için çizgiden çıktığı an ve taşla geri dönerken ebeyebilir. Eğer kişi ebelenmeden önce taşa basarsa ve beklerse ebe o anda ebeleyemez. Kişi taşı alıp kaçarken tekrar durup taşa basamaz. Bunu bir kez yapma hakkına sahiptir.
Taşla birlikte ebelenmeden çizginin arkasına geçerse tekrar atmaya hak kazanır.
Fındıkkıran: Topladığımız fındıkları kırmak için yine fındık ağacından yaptığımız düzenek.
Ekleme Tarihi : 14.02.2016 12:42
Ekleyen :
#sebaarslan#
Okunma Sayısı : 1795 Defa Okundu
Yorum Sayısı : 0 Kişi Yorum Ekledi.
Bu Yazıya Yapılan Yorumlar (0)
Kayıtlı Yorum Bulunmamaktadır.